MevcutBilgim
  Çekingenliği Yenme Yolları
 

Çekingenlik, sosyal ortamlardan kendini geri çekme, epey yakını dışındaki diğer insanlarla eşdeğer ortamı paylaşmaktan çekinme, farklı insanlarla bir ilişki sebebiyle girmek istememe, başkalarınca olumsuz değerlendirilmeye aşırı hassas olma gibi, davranış ve düşüncelerle açıklanabilir. Çekingen kişiler, kendilerini sözlü bir şekilde ifade etmekten çekinirler, kendilerine sual sorulduğunda çoğunlukla cevaplandırmaktan kaçınırlar, başlarını öne eğerler, ender hallerde de göz ya da baş hareketleriyle cevaplandırmakla yetinirler. Genellikle güvensiz ve huzursuz kişilerdir; bazılarında saldırganlık duyguları da görülebilir.

 

Çekingenliğin Nedenleri: Çekingenliğin bütün durumda geçerli olabilecek kesin bir nedeni yoktur. Niçinler kişiden kişiye değişebilir. Bu nedenleri şöyle açıklayabiliriz.

 

Kişiliğin oluşumunda en büyük hisse çoğunlukla ana-babaya aittir. Başlangıçta çocuğun fikirlerini, inançlarını ve davranışlarını büyük ölçüde ana-baba şekillendirir. Çekingenliğin ortaya çıkışında da ana babanın karakter özellikleri ve çocuk yetiştirme tarzlarının büyük etkisi bulunur. Ailenin aşırı koruyucu bir tutum içinde bulunması çocuğun pasifize olmasına yol açabilir ve böylelikle kendi başına kararlar alıp uygulamaktan korkan çekingen fertler yetişir.

 

Ezilen, sövülen, dövülen, aşağılanan, ufak görülen, alay edilen bir çocuğun içinde "Sen, değersizsin; sevilmeye layık değilsin." mesajı mekan edinir. Kendisini ezilmiş hisseden, değersiz bulan, sevilmeye layık görmeyen biri de insanlarla kontak kurarken rahat davranmakta zorlanır ve çekingen, pısırık bir kimliğe bürünebilir.

 

Olduğu gibi kabul edilmeyen, nasıl olduğuna değil; nasıl olması gerektiğine ehemmiyet verilen, sözleri önemsenmeyen, duygularını olduğu gibi ifade etmesine müsaade verilmeyen, ana babasının istediği kalıplara girmek zorunda bırakılan bir çocuk zamanla kendi özünden kopar ve kendine yabancılaşır. Böyle davranılan çocuğun da kendi başına girişimlerde bulunup sorumluluk alması kolay olmaz. Çocuğun çabasına karşı tepkisiz kalmak, onu hiçbir biçimde yönlendirmemek, çekingenliğin nedenlerindendir.

 

Altyapısı önceden hazırlanmış olan çekingenlik, ara sıra belirli bir olaydan sonraları gün yüzüne çıkması ve yerleşmesi mümkün. Mesela talebe sınıfta ders anlatırken bir yanılgı yapmış ve arkadaşları ona gülmüştür. O da ufak düştüğünü, rezil olduğunu düşündüğü sebebiyle utangaçlık hissine kapılmış ve bedensel belirtiler göstermiştir. Bir dahaki sefere ders anlatmak sebebiyle yine tahtaya çıktığında önceki deneyimi olumsuz beklentilere yol açacak, bulunduğu ortam duygularını tetikleyecek ve bu kez eşdeğer bir yanılgı yapmasa ve kimse ona gülmese dahi o yine eşdeğer şeyleri yaşayabilecektir.

 

Çekingen Çocuklar ve Gençler Günlük Hayatta ne gibi Zorluklarla Karşılaşırlar?

- Öğrenci ise tahtaya kalkamaz. Soruları bildiği halde parmak kaldırmaz. Öğretmen kaldırıp soru sorarsa aşırı heyecanlanır yüzü kızarır ve kekelemeye başlar ve dili dolanır. Bildiği halde şaşırıp yanlışlar yapar. Çok utanır. Arkadaşlarına ve öğretmenine karşı rezil olduğunu düşünür, bazen okula bile gitmek istemez. Bu çocuklar arkadaş edinemezler, hep yalnızdırlar veya çok azının bir- iki arkadaşı vardır.

- Karşı cinsle iletişim kuramazlar. Yüzleri kızarır, elleri titrer çok heyecan yaparlar.

- Kalabalık bir ortamda kendilerini izleniyor gibi hissedip, bakışların üzerinde olduğunu zannederler. Bu nedenle bu tür ortamlarda bulunmamaya dikkat ederler. Zaruri ise o ortamın en kuytu sote yerini bulup “ gizlenmeye” çalışırlar.

- Bazı çekingen çocuklar sürekli eve kapanırlar. Bilgisayar, İnternet başında sanal alem bağımlısı olabilirler.

- Bu gençlerin %40'ı zamanla depresyon geçirebilirler. %10-15'i alkol bağımlısı olabilirler. %40'ı yaşamları boyu evlenemezler, bekar kalırlar. Çünkü karşı cinsle iletişim kuramazlar ve o kız isteme törenleri, nişan, nikah onlara işkence gibi geldiğinden bekâr kalırlar. Bu gençler çalışmaya başladıklarında, genelde masa başı ve geride insanlarla göz göze iletişim olmayacak şekilde iş tercih ederler.

- Hak ve hukuklarını arayamazlar. İnsanlara hayır diyemezler. Güçlü, etkili insanların çekim alanlarına girip onların her dediğini yapabilirler. Kendisini tanımaya bir şehre ya da ülkeye göç edebilirler.

 

Kendinizi görünmez gibi mi hissediyorsunuz? Toplum içinde konuşmak sizin için bir çile mi? Korkmayın, çekingenlik gayet normal bir duygudur. Sadece bunun farkına varıp, üstesinden gelmek için neler yapacağınızı bilmeniz yeterli.

 

Negatif düşünceleri yok edin: “Söylediklerim eminim kimseyi ilgilendirmiyor”, “Birinden bir şey istersem onu rahatsız etmiş olurum.” ve “Kesin benimle alay edecekler.” gibi olumsuz fikirleri hayatınızdan çıkarın. Alay edilme korkusu, eleştirilme kaygısı gibi duygular sizi her anlamda kısıtlayacaktır. İlk olarak bu fikirleri tekrar gözden geçirin. Ama şunu düşünerek:“Gerçekten yanlış bir adım atmanızı bekleyen bir sürü göz sizin üzerinizde mi? Herkes sürekli sizi mi konuşuyor?”  Tabii ki hayır; siz dünyanın merkezi değilsiniz sonuçta! Bunu aklınızdan çıkarmayın. Bu düşüncenin çekingenliğinizi kıracağına inanamayacaksınız.

 

 

Kendinizi gevşetin: Çekindiğiniz durumlarda terleme, kızarma veya titreme gibi semptomlar gösteriyor olabilirsiniz. Bunun nedeni rahatsız olduğunuz durumlarda duygularınızın bir anda karakteriniz üzerinde hâkimiyet yaratıyor olması ve adeta elinizi kolunuzu bağlıyor olmasıdır. Kulağa kısırdöngü gibi gelecek; ama vücudunuzun verdiği bu tepkileri kontrol etmek de aslında sizin elinizde! Kötü duygularınızın sizi, bedeninizi kontrol altına almasına izin vermeyin. Sakinleşmek için o an ne uygunsa onu yapın. Düzenli bir nefes egzersizi veya kısa bir yürüyüş size bu tip durumlarda yardımcı olacaktır.

 

Kendinizi sevmeyi öğrenin: Çekingenliğin altında yatan en bariz sebep özgüven eksikliğidir. Kendinize göre hareket etmek yerine başkalarının görüşlerine bağlı yaşarsınız. Kendinizi sıkıcı ve banal bulursunuz ve bu nedenle başkalarının dikkatini çekmeye cesaret edemezsiniz. Kısacası; kendinizi sevmezsiniz! Dolayısıyla acilen yapmanız gereken kendinizle ilgili fikirlerinizi değiştirmenizdir. Hemen iyi özelliklerinizin, yeteneklerinizin farkına varın. Onları bir bir sıralayın ve kendinizle ilgili olumsuz düşünceler aklınıza geldiğinde hemen onları düşünün.
 

Özgüven Kazanma Yolları İçin Tıklayınız.



Bir profesyonele danışın: Bizim burada bahsettiklerimiz daha ciddi olmayan durumlar için önerilerdir. Eğer durumunuz çok daha ciddiyse; bu çekingenlik sizin beden ve ruh sağlığınızı etkiliyorsa mutlaka bir uzmana danışmanız gerekiyor demektir. “Uzman bende ne uygulayacak?”  diye merak ediyorsanız; bu tip durumlarda kişilik geliştirme metotlarının uygulandığını belirtebiliriz. Bu da çeşitli egzersiz ve simülasyonlar aracılığıyla, amacı size yol göstermek olan davranışsal ve bilişsel terapiler ile gerçekleşir.

Kaynak :  Vikipedi

 
  Bugün 11 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol